Uzun yıllardan bu yana başta terör saldırıları ve ekonomik sorunlar olmak üzere her türlü zorluğa göğüs germeye çalışan turizm sektörünün en önemli paydaşları arasında yer alan otelciler, Sabah Gazetesi yazarı Duygu Karayel tarafından kaleme alınan yazıda hiç hak etmedikleri biçimde haksızca eleştirilmiş ve pandemi sürecinde belirlenen sokağa çıkma yasakları zamanında değim yerindeyse otellerin kaçamak merkezi olarak hizmet verdiğini belirterek eleştirilerin odağı olmuştu. Duygu Karayel’in kaleme aldığı yazıya Uluslararası Otelciler Derneği (INTHA) Başkanı Barış Türer’den cevap gecikmedi.
Uluslararası Otelciler Derneği (INTHA) Başkanı Barış Türer, Köşe Yazarı Funda Karayel’in 5 Aralık 2020 Cumartesi günü yayımlanan “Yasakta Oteller 3 Gece 2 Gün Kampanyalarıyla Fırsatçılık Yapıyor” başlıklı yazısına hatırlatma niteliğinde verdiği cevap şu şekilde yer aldı:
“Çok Kıymetli Funda Hanım,
Bizler konaklama sektörü emekçileri olarak 2015 yılından bu yana, ekmeğimizi kaybetmemek uğruna işletmelerimize ve sektörümüze sahip çıkmanın şiddetli gayreti içerisindeyiz.
Son 5 senedir süre gelen global dünya krizi ve 2020’de tanıştığımız pandemi sürecinde de kimilerimiz bu gayretlerimizle istatistik uzmanı, kimilerimiz ise matematik mühendisi mantığıyla aksiyonlarda bulunur olduk.
“Fırsatçılık” gibi hoş olmayan bir benzetmeyle dile getirdiğiniz, rızkını çıkartmaya gayret eden biz otellerin ülkemizin dünya tanıtımında büyük rol oynadığını ve her bir otel çalışanının ise birer barış elçisi olduğunu da hatırlatmak istiyorum.
“Gel otelde restoranlar açık, ye, iç, sporunu yap, yasak seni etkilemesin.’ düşüncesi hakim. Peki ya otellerde Covid- 19 yok mu?” sorunuza istinaden, Sayın Cumhurbaşkanımızın 30 kasım da imzaladığı genelge kapsamında ıslak alanların kapalı ve bir çok alanında kısıtlı hizmet veriyor olduğunu bilmenizi isterim. Pandemi sürecinde Kültür ve Turizm Bakanlığımızın girişim ve büyük gayretleriyle, dünya’da bir ilk olan ve tüm dünya ülkelerine örnek olan “Güvenli Turizm Sertifikası” sistemi ile bu belgeye sahip tüm otellerin bir çok alan ve işletmeden çok daha güvenli olduğunu yaşadık, gördük ve gösterdik.
“Şu an İstanbul’daki otellerin doluluk oranları inanılmaz.” Cümlenizi ise üzülerek okudum ki, otellerimizin sahip olduğu “Güvenli Turizm Sertifikası” ile pandemi sürecinde en çok misafir alan ülkeler arasında yer almamıza rağmen 2020 yılında 2019’a göre 35 milyon turist kaybı ile kapatmayı ön görmekteyiz. Bahsettiğiniz İstanbul’daki otellerin %70’i hali hazırda kapalı durumdadır. Pandemi süreci başında kapanıp, yaz döneminde açılan tesislerin yeniden kapanmaya başladığını da belirtmek isterim.
Bu kadar detaylı açıklamalarım sonrasında “araştırmacılıktan”, “gazetecilikten” ve “gözlemcilikten” çok uzak, 2 milyon barış elçisinin çalıştığı bir sektörü “kaçamak“, “özel buluşma paketleri” gibi tabirlerle Türk aile yapısına aykırı bir yapıymış gibi göstermiş olmanızı ve 5 Aralık Dünya Kadın Hakları gününde bir kadın olarak kaleme aldığınız tüm sektör çalışanlarının emek ve haklarına karşı yazdığınız bu köşe yazınızı şahsım, temsil ettiğim yönetim kurulum ve sektörüm adına esefle kınıyorum.
Saygılarımla,
Barış TÜRER
Uluslararası Otelciler Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı”