Yerli üreticilerin desteklenmesinden Coğrafi İşaret tescilli ürünlerin korunmasına kadar yerelleşme projeleriyle sektörde rol oynayan Metro Türkiye, şef Şemsa Denizsel ile iş birliğiyle gerçekleştirdiği “Yerelin İzinde” projesinin dördüncü durağında Şile’de Türkiye’nin yerel mantarlarının izini sürdü. Etkinlikte Coğrafi İşaretli Kanlıca Mantarına dikkat çekildi.
Türkiye’nin Zengin Mantar Çeşitliliği Öne Çıkarıldı
Türk mutfağını ve değerlerini koruyarak gelecek nesillere aktarma amacıyla 1990 yılından bu yana çalışmalarını sürdüren Metro Türkiye, şef Şemsa Denizsel iş birliği ile yerel ve Coğrafi İşaret tescilli ürünlerin korunması ve modern mutfaklarda yeni yorumlamalar ile yer edinmesi amacıyla sürdürdüğü ‘Yerelin İzinde’ projesinin dördüncü durağında, Türkiye’nin zengin mantar çeşitliliği öne çıkarıldı.
Dördüncü Aşamaya Trüf Mantaru Avı İle Başlandı
Proje, Türk mutfağının sürdürülebilirliğini ve zenginliğini korumak için coğrafi işaretli ürünlerin korunmasına ve bu ürünler hakkındaki farkındalığın artırılmasına odaklanıyor. Projenin dördüncü aşamasına, Şile ormanlarında, yabani olarak yetişen nadir ve köpekler aracılığı ile toprağın altından bulunabilen Trüf mantarının avı ile başlandı. Ormanda bulunan yenilebilir ve yenilemez birçok mantar çeşidinin toplanması ile tamamlandı.
Mantarın Türk Mutfağındaki Yerine Değinildi
Şile’nin eşsiz orman habitatında, Türkiye’nin doğal zenginliklerini yakından gözlemleme fırsatı bulan şef ve konu uzmanları, Mikolog Jilber Barutçiyan’ın rehberliğinde mantar toplamanın inceliklerini öğrenirken, mantarların çeşitliliğini keşfettiler. Mantarların Türk mutfağındaki yerine dair bilgilerin de paylaşıldığı Jilber Barutçiyan ile gerçekleştirilen ‘’Yerelin İzinde Mantar Buluşması” sonrası, Şef Şemsa Denizsel ve Casa Lavanda’nın kurucu Şefi Emre Şen’in hazırladığı özel menü ise, mantarın mutfaktaki yaratıcı kullanımlarını ve gastronomik potansiyelini vurguladı. Bu deneyimler, mantarın kültürel ve mutfak mirasımızdaki önemini katılımcılara yakından tanıttı.
Proje Coğrafi İşaret Tescilli ve Aday Ürünleri Öne Çıkarmak Amacıyla Başlatıldı
“Yerelin İzinde” projesinin dördüncü durağı olan Şile’de şefler ve konu uzmanları ile bir araya gelen Metro Türkiye Kurumsal İletişim ve Kamu İlişkileri Müdürü Aslı Duran Özcan, konu ile ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:” Yerli ve coğrafi işaretli ürüne sahip çıkmanın, o ürünü tüketici ile buluşturmanın ve o ürünlerin tabaklarda yorumlanarak yaşamaya devam edebilmesinin büyük önem taşıdığına inanıyoruz. Bu konudaki ilk adımımız olan “Coğrafi İşaretli Ürünler” projemizi, gelecek nesillere bırakacağımız kültür mirasını oluşturmak ve eşsiz lezzetleri kayıt altına almak amacıyla 2012’de hayata geçirdik. Geçtiğimiz yıl ise Coğrafi İşaret tescilli ve aday ürünleri öne çıkarmak, bu ürünlere sahip çıkmak ve farkındalık yaratarak, Türk mutfağında bu ürünlerin daha fazla yer bulması için “Yerelin İzinde” projemizi başlattık.
Coğrafi İşaretli Bolu Kanlıca Mantarımız başta olmak üzere yerel mantar çeşitlerimiz de Türk mutfağının değerli bir hazinesi ve “Yerelin İzinde” projemiz ile onların kültürel mirasımızdaki yerini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Aynı zamanda ‘Sofrada Herkese Yer Var’ demeye devam ediyor; alternatif beslenme alışkanlıklarını mükemmel şekilde destekleyen mantarları, mutfakların odağına taşımak istiyoruz” dedi.
Mantarlar Hem Taze Hem Kuru Formda Tüketiciye Sunulabiliyor
Metro Türkiye Meyve Sebze Kategori Müdürü Birol Uluşan ise “Ülkemizin sahip olduğu mantar çeşitliliği, Metro Türkiye’nin raflarında da kendini gösteriyor. Bolu Kanlıca Mantarı, Porçini, İstiridye, Kuzugöbeği ve Trüf gibi çeşitli mantar türleri, Metro Türkiye’nin sunduğu geniş yelpazenin bir parçası. Bu mantarlar hem taze hem de kuru formda sunularak, müşterilere yıl boyunca bu benzersiz lezzetleri deneyimleme olanağı sağlıyorlar. Özellikle, tazeyken alınıp sonra kurutulan mantarlar, mevsim dışında da bu lezzetleri erişilebilir kılıyor. Metro Türkiye olarak, bu çeşitliliği ve kaliteyi müşterilerimize sunmayı hedefliyoruz” dedi.
Mantarlar ile elde edilebilen katma değerli ürünlere dikkat çeken Uluşan, “Sunduğumuz Metro Chef Trüf Mantarı Aromalı Zeytinyağı, Sarıkız Mantarı Turşusu, Rioba Trüflü Mayonez ve Metro Chef Trüflü Bal Sosu gibi yenilikçi ürünler; mantarın zengin lezzet profilini çeşitli yemeklerde kullanma imkanı sunuyor” diye ekledi.
“Türkiye’de yaklaşık 200 çeşit yenilebilir mantar türü var”
Etkinlikte yer alan Mikolog Jilber Barutçiyan, “Türkiye’de yaklaşık 200 çeşit yenilebilir mantar türü var. Şile ise, zengin çeşitliliği ve yabani olarak yetişen mantarlarıyla bilinen bölgelerimizden” diyerek katılımcılara mantarların doğal ortamda nasıl ve nerelerde bulunabileceği hakkında bilgi verdi.
Etkinlikte Katılımcılara Trüf Mantarı Bulma Üzerine Eğitilmiş Bir Köpekte Eşlik Etti
Etkinlik sırasında, özel olarak trüf mantarı bulma üzerine eğitilmiş bir köpek de katılımcılara eşlik etti. Mantar avcıları, profesyonel mutfaklarda önemi ve değeri gün geçtikçe artan bu mantarı bulabilmek için av köpeklerine özel eğitimler veriyor. Katılımcılar, bu köpeğin rehberliğinde, ormanın derinliklerinde gizlenmiş değerli trüf mantarlarını bulma şansı yakaladılar.
Yemekte Katılımcılara Mantarın Türk Mutfağındaki Kullanımını Tanıtmak İçin Farklı Mantar Türlerinden Menü Hazırlandı
Öğle yemeğinde, davetlilere Şef Şemsa Denizsel’in tasarladığı ve Casa Lavanda’nın kurucu şefi Emre Şen’in katkılarıyla oluşturulan bir menü sunuldu. Mantarların Türk mutfağındaki kullanım alanlarını göstermek ve farklı reçeteler sunmak için Bolu kanlıca Mantarı, Trakya Siyah Trüf, Kuzugöbeği Mantarı ve Porçini Mantarlarını taze ve kuru olarak menülerinde yaratıcı reçetelerle yer verdiler.
Hazırladıkları menü ile mantarların mutfaklarda ne kadar çeşitli ve zengin kullanılabileceğini göstermek istediklerini belirten Şef Şemsa Denizsel ana yemek olarak “Ciğerli İç Pilavlı Kuzugöbeği Dolması” ve tatlı olarak “Kuru Porçini Mantarlı Dondurma” hazırladı. Şef Emre Şen ise, kahvaltı menüsünde “Kanlıca Mantarlı ve Çorum Alaca Soğanlı Kiş”, öğlen menüsünde ise başlangıç olarak sunulan “Trakya Siyah Trüflü Kekşek Kıtırı & Humus” hazırladı. Bu özel yemekler, davetlilere mantarların mutfaktaki çeşitli kullanımlarını göstererek, gastronomik bir deneyim sundu.
Araştırmalar, mantarın gastronomideki öneminin artmakta olduğunu ve özellikle alternatif beslenme tercihleri olan kişiler için önemli bir besin kaynağı haline geldiğini gösteriyor.